Denizli ili içerisinde, 4 sene öncesinde halen tanısı koyulamamış durumdaki hastalığıyla tanışmış olan ve yaşamı adeta altüst olduğu açıklanan Ahmet Avcı (29), yemek yiyememekte, yemeye çalıştığı zamanda devamlı diliyle dudağını ısırmakta. Pazarcılık yapıp, ailesini geçindirmekte olan Hüseyin Avcı, kardeşini tedavi amacıyla pek çok hastaneye götürmekte olduğunu; fakat bir çözüm bulunamamış olduğunu ifade etti.

Merkezefendi ilçesi içerisinde yaşamını sürdüren ve ailesi ile beraber pazarda süt ürünleri satıp, geçimini sağlamakta bulunan Ahmet Avcı, 2015 senesinde, yemek yediği esnada, ağzında yer alan lokmaları düşürmeye başlamıştı. İlk önceleri bunu çok fazla önemsememiş olan Avcı’nın hastalığı, günler geçmeye başladıkça ilerledi. Yemek yediği esnada, ağzına almış olduğu lokmaları yutamamakta bulunan Avcı, diliyle beraber dudağını da ısırmaya başlamış oldu. Rahatsızlığından dolayı sosyal yaşamdan kopmuş olan ve eve kapanmış durumdaki Avcı, aile bireyleri tarafından Denizli ilinde yer alan Pamukkale Üniversitesi, Manisa ilinde yer alan Celal Bayar Üniversitesi, İzmir ilinde yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi ile birlikte Ege Üniversitesi Hastanesiyle beraber Ankara ilinde yer alan Gülhane Eğitim ile Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Sara hastalığı tedavisi içerisinden kaslara botoks uygulaması yapılmasına kadar gerçekleştirilen değişik tedaviler hiç bir şekilde sonuç vermedi.

Dilini ısırmamak amacıyla elini devamlı olarak ağzının içinde tutmakta olan, güçlükle konuşabilmekte bulunan ve aile bireylerinin tarafından mamalarla beslenmeye başlanan Ahmet Avcı’nın yemek yeme konusundaki ihtiyacıda bu süreç içerisinde çileye dönmüş oldu. Eli devamlı olarak ağzında durduğundan dolayı konuşmakta da güçlük çekmekte bulunan Avcı; ”Tedavi olmayı istiyorum. Tedavim amacıyla her şeyi de yapabilirim. Yeter ki artık şu elim, ağzımdan çıkabilsin. İyileşmeyi istiyorum. Başka bir şeyi de istemem” ifadelerine yer verdi.